Koruyucu Aileliği Ne Kadar Tanıyoruz?

Ülkemizde 6-7 Şubat 2023 tarihlerinde gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli 10 ilimizi etkileyen deprem felaketinin ardından refakatsiz kalan ve devlet koruması altına alınan çocukları koruma ve güvenli bir aile ortamında bakım sağlama motivasyonuyla pek çok kişi koruyucu aileliği araştırma sürecine girdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da koruyucu ailelik çağrısı yapmasının üzerine bir hafta içerisinde e-devletten 290.000 koruyucu ailelik başvurusu yapıldı. Belki de bir çok kişi duygusal bir kararla koruyucu aile olmaya karar verdi. Bazı aileler ise halihazırda düşünmekte olduğu ancak emin olamadığı için bir süredir ertelediği koruyucu aile olma fikrini, yaşanan depremden sonra pek çok çocuğun refakatsiz kalmasıyla birlikte tekrar düşünmeye başladı. 

Peki herkes koruyucu aile olabilir mi? Başvuran kişiler çocuklara fayda sağlamayı hedeflerken yalnızca duygularıyla hareket ederek devamını getirmekte güçlük çekebileceği bir adım atıyor olabilir mi? 

Kuşkusuz şu anda çocukların üstün yararı için bilinçli başvuru yapmak, sistemlerde gereksiz yoğunluk oluşturmamak, çocukların uygun ailelerle ivedilikle eşleşmelerinin önünü açmak oldukça önemli. 

Bu yazıda koruyucu ailelik, evlat edinme ve gönüllü ailelik modellerini biraz daha yakından tanıyarak bu üç modelin birbirinden farklarını, koruyucu aileliğin şartlarını ve başvururken nelere dikkat edilmesi gerektiğini inceleyeceğiz. 

Öncelikle koruyucu aileliği tanıyarak başlayalım; 

Çeşitli nedenlerle biyolojik ailesi yanında bakımları bir süre için sağlanamayan çocukların eğitim, bakım ve yetiştirilme sorumluluğunu kısa veya uzun süreli olarak, ücretli veya gönüllü statüde devlet denetiminde paylaşan kişi ya da ailedir. Burada korunma ve bakım altında bulunan çocuğun, karmaşık olan bir dönemini örselenmeden geçirmesini ve normal hayatını devam ettirmesini sağlamak amaçlanmaktadır. 

Koruma altında yetişen çocuk; 5395 sayılı kanun kapsamında, hakkında bakım tedbiri bulunan, bakımı ve korunması devlet denetiminde kurum veya aile temelli bakım modellerinde gerçekleştirilen çocuklardır.  Bakımı biyolojik ailesi tarafından sağlanamayan çocuklar, kısa veya uzun süreli; kurum bakımı ve koruyucu ailelik gibi alternatif bakım türlerinden yararlandırılabilir. 

Koruyucu aile modelinden yararlanan çocukların 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve/veya 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu kapsamında haklarında bakım tedbiri ve korunma kararı bulunur. 

Her çocuğun güvenli, sevgi dolu bir aile ortamında büyüme hakkı vardır ve bu hak  temelde BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde ardından da ülkemizdeki kanunlarla güvence altına alınmıştır. 

Ülkemizde çeşitli sebeplerle devlet koruması altında bulunan yaklaşık 22 bin çocuk bulunmaktadır, 8 bin çocuk koruyucu aile yanında hayata hazırlanırken 14 bin çocuk halen kurum bakımında kalmaktadır. 

Koruyucu ailelik modelleri; Akraba veya yakın çevre koruyucu aile modeli, geçici koruyucu aile modeli, süreli koruyucu aile modeli, uzmanlaşmış koruyucu aile modeli olarak 4’e arılıyor. Türkiye’de akraba veya yakın çevre koruyucu aile bakım modeli de uygulanmakla birlikte yalnızca süreli koruyucu aile modeli altında resmi veriler paylaşılmaktadır. Süreli koruyucu aile modelinde kısa sürede biyolojik ailenin yanına döndürülmesi mümkün olmayan çocukların uzun süreli bakımlarının koruyucu aile yanında sağlanması hedefleniyor. Dolayısıyla bu model bir çocuğa kısa süreliğine bakım vermek gibi bir uygulamayı karşılamıyor. Koruyucu aile statüsü alan kişiler koruyucu ailelik süreci boyunca sürekli olarak çocuğa evlerinde bakım sunuyorlar. 

Peki deprem nedeniyle refakatsiz kalan çocuklar için koruyucu ailelikte uygulamaya konulmuş özel bir program bulunuyor mu? 

Deprem nedeniyle rutin koruyucu ailelik sürecinde ve başvuru şartlarında herhangi bir değişiklik olmadığı gibi, depremde refakatsiz kalan çocuklar için koruyucu aile ve evlat edinme konusunda uygulamaya konulmuş özel bir program bulunmamaktadır. Depremden etkilenen çocuklar tedavilerinin ardından bakanlığın ilgili birimlerine teslim edilerek koruma altına alınmış, ailesi veya bakım sağlayabilecek akrabaları hayatta olanlar ise ailelerinin yanına döndürülmüştür. Deprem felaketi ile birlikte koruyucu aileliğe başvuru yapanların kısa sürede depremden etkilenen bir çocukla eşleştirilmesi söz konusu değildir. Refakatsiz çocuklar hakkında incelemeler tamamladıktan sonra durumu uygun bulunanların halihazırda başvurusu alınmış, inceleme süreçleri tamamlanmış, koruyucu ailelik statüsü almış ailelerin yanlarına yerleştirilmeleri yapılabilir. Kuşkusuz, başvuran ailelerin inceleme süreçlerinden geçmeden çocukla eşleştirilmesi söz konusu olamaz.  

Dolayısıyla yapılan başvurular halihazırda çocuk koruma sistemine dahil olan, kurum bakımında yetişen tüm çocuklar için değerlendirmeye alınacak, rutin koruyucu ailelik başvuru değerlendirme süreci işletilecektir.

Refakatsiz çocukları kısa süreliğine evimde misafir edebilir miyim?

Koruyucu ailelik değerlendirme, onay ve yerleştirme süreçleri 6 ay ile 1 yıl arasında değişmektedir, ancak olağanüstü hallerde bu süre kısalıp uzayabilir. Refakatsiz çocuklar hakkında süreç devam ederken bu zaman diliminde çocuklar kurum bakımında kalmaktadır. Çocukların kısa bir süreliğine evde ağırlanması, geçici misafirlik yapılması gibi bir uygulama söz konusu değildir. 

Kimler koruyucu aile olabilir?

Ülkemizde koruyucu aile olabilmek için Türkiye’de ikamet etme şartı bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup, sürekli Türkiye’de ikamet eden, biyolojik çocuğu olan veya olmayan, evli veya bekar olan, 25 ila 65 yaş aralığında, en az ilkokul mezunu, düzenli geliri olan herkes koruyucu aile olmak için başvuru yapabilir. 

Neden Türkiye’de ikamet etme şartı bulunuyor? 

Koruyucu ailelik sistemine dahil olan çocukların durumu sosyal hizmet uzmanı tarafından izlenir, sosyal hizmet uzmanının dönem dönem çocuk ve aileyle görüşmeler yapması, çocuğun eğitimsel ve sosyal hayatını koruyucu ailenin evine yaptığı ziyaretlerle takip etmesi gerekir. Ayrıca çocuğun bir biyolojik ailesi olabilir, çocukla belli aralıklarla görüşme talep edebilir. Biyolojik ailesi ile görüşmek çocuğun en doğal hakkıdır. Kurum tarafından uygun görülmesi halinde görüşmeler koruyucu aile biriminin denetiminde gerçekleştirilir. Ancak gerekli izinler alınması ve kurumun onayının alınması durumunda koruyucu aileler görev veya tatil amacıyla çocukla birlikte seyahat gerçekleştirebilirler. 

Koruyucu aile olmak için nereye başvurabilirim?

E-devlet üzerinden veya ikamet ettiğiniz ildeki Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünden randevu alarak başvurabilirsiniz (Eşlerin birlikte başvurmaları gerekmektedir). Yetkili makamlar dışında hiçbir kişi veya kuruma başvuru gerçekleştirilemez.

Süreç nasıl ilerler?

Koruyucu ailelik ön başvurusu yapıldıktan sonra şartları sağlayan kişilerle ilk görüşme gerçekleştirilir. Burada eşleştirme süreci başlamadan önce başvuranlar bakım vermek istedikleri çocuğun yaşı, cinsiyeti, özel ihtiyaç sahibi olup olmaması gibi çeşitli konuları süreci yürüten Sosyal Hizmet Uzmanıyla paylaşır. Kurumla ilk görüşme gerçekleştirildikten sonra aileden belli bir süre içerisinde gerekli belgelerin teslim edilmesi istenir, bunlar değerlendirilir, ev ziyaretleri yapılır, referans gösterilen kişiler ile görüşülür. Kısacası o ailenin bir çocuğa koruyucu aile olmaya uygun olup olmadığı her yönüyle araştırılır. 

Koruyucu ailelik statüsü alan aileler eşleşme gerçekleşmeden önce dosya üzerinde edindiği bilgilerle Sosyal Hizmet Uzmanıyla birlikte durumu değerlendirir. Başvurana ve aileye en uyumlu çocuğun özellikleri hakkında yönlendirme yapılır. Değerlendirmenin olumlu olması halinde çocuğun yaşadığı kuruma yapılan düzenli ziyaretlerle adaylar çocukla zaman geçirir. Burada eşleşmenin olumsuz sonuçlanma durumuna karşılık çocuğa tanıştığı kişilerin koruyucu aile adayı olduğu söylenmez. Uyum süreci tamamlandıktan sonra sosyal hizmet uzmanının uygun görmesi durumunda adaylar çocuğa evlerinde kısa süreli bakım sunmaya başlar, Sosyal Hizmet Uzmanı bu süreçte çocukla ailenin arasındaki ilişkiyi, ebeveynlik becerilerini inceler ve destekler. Eşleşmede herhangi bir sorun yoksa koruyucu ailelik sözleşmesi imzalanır, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün de denetimiyle çocuk koruyucu aile ile yaşamaya başlar. 

Kardeş çocukların bir arada olmaları, aynı aileye yerleştirilmesi tercih edilmektedir. Bunun yanı sıra korunma ve bakım altında bulunan özel gereksinimli çocuklar veya yabancı uyruklu çocuklar da koruyucu aile hizmetinden yararlanılmaktadır.

Peki koruyucu ailelik hizmetinin evlat edinme ve gönüllü ailelik modellerinden farkı nedir? 

Gönüllü Aile & Koruyucu Aile

Gönüllü ailelik; kuruluşta korunma ve bakım altında bulunan  çocuklara uygun zaman aralığında kendi ilgi, yetenek ve eğitimleriniz doğrultusunda katkı vermek amacıyla yaptığınız ziyaretlerle kuruluştaki çocukla belli aralıklarda ve düzenli olarak vakit geçirebileceğiniz bir modeldir. Ayrıca isteğiniz doğrultusunda ve uygun görülmesi halinde kurum bakımındaki çocukları resmi tatil ve özel günlerde evinizde misafir edebilirsiniz, ancak sürekli evinizde bakım veremezsiniz. Koruyucu ailelikte ise; koruyucu aile olduğunuz süre boyunca çocuğa sürekli olarak evinizde bakım sunarsınız. Koruyucu ailenin evinde çocuk için uygun bir ortam hazırlaması, ailesi ile sosyal çevresini bu konuda hazırlaması gerekmektedir. 

Evlat Edinme & Koruyucu Aile

Koruyucu aile sistemi evlat edinme için bir basamak değildir, ikisi birbirinden ayrı modellerdir. Her iki modelde de ailelerin seçim kriterleri çocuğun aile yanında hazırlanması olduğundan birbirine benzeyen modeller olup, çocukların hukuki durumları farklılık göstermektedir. 

– Evlat edinme hizmetinde aile, evlat edinme yolu ile hukuksal bir süreci tamamlayarak velayet hakkını alır. Koruyucu aile çocuğun bakım, yetişme ve eğitim sorumluluğunu devlet ile paylaşırken çocuğun velayeti biyolojik ailesinde kalır. 

– Anne ve babaya ait haklar ve yükümlülükler tamamen evlat edinen aileye geçerken koruyucu aileye geçmemektedir. 

– Evlat edinilen çocuk, evlat edinenin miras hakkına sahipken, koruyucu ailelikte çocuğun miras hakkı yoktur. 

-Çocuk evlat edinenin soyadını alır, ayrıca evlat edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. Koruyucu ailelikte ise çocuk; biyolojik ailenin verdiği adı ve soyadı taşımaktadır.  Nüfus kaydında çocuğun anne ve baba adı olarak evlat edinen kişilerin adı gözükürken koruyucu ailede biyolojik ailenin bilgileri gözükür. 

-Evlat edinmede çocuk, mahkeme kararı öncesi 1 yıl süre ile geçici bakım sürecinde periyodik olarak izlenmekte ve evlat edinilen çocuğun korunma ihtiyacı olan çocuk statüsü sonlandırılmaktadır. Koruyucu ailelikte ise çocuk hakkında verilen koruma kararı devam etmekte olup çocuğa ilişkin izlemeler periyodik olarak Bakanlık tarafından devam ettirilmektedir.

-Koruyucu ailelere, çocuğun bakım ve yetiştirilme masraflarına karşılık olarak yönetmelik ile belirlenen oranlarda ve kalemlerde aylık ödeme yapılırken, evlat edinen ailelere bir ödeme yapılmamaktadır.

Koruyucu ailelik hizmet modeli ne kadar sürer?

Net bir süre verilemeyeceği gibi genellikle çocukların koruyucu ailelerin yanında reşit olana kadar veya sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri yaygın olarak görülmektedir. Koruyucu ailelikte çocuk bir gün biyolojik ailesine döndürülebileceği gibi 18 yaşına kadar veya hiçbir zaman bağını kesmeden koruyucu aileyle yaşamaya devam edebilir. 

Koruyucu aile hizmetinin sonlandırılmasına ve çocuğun biyolojik aile yanına döndürülmesine nasıl karar verilmektedir?

Koruyucu ailenin mevzuatta belirtilen görev ve yükümlülükleri yerine getirmemesi, çocuğun yararlanacağı hizmet modelinin değişmesi veya koruma kararının kaldırılması, koruyucu ailenin herhangi bir nedenle hizmet vermekten vazgeçmesi gibi nedenlerle koruyucu ailelik hizmeti sonlandırılabilir. Söz konusu işlemler; çocuk hakkında uygulanan mahkeme kararları kapsamında çocuğa hizmet veren tüm tarafların (kurum, koruyucu aile, biyolojik aile ve görüşlerini ifade edebilecek yaştaysa çocuğun) görüşleri alınarak koruyucu aile birimince yürütülmektedir. Ayrıca biyolojik aile artık bakım sağlayabileceği gerekçesiyle çocuğu tekrar yanına almak istediğinde gerekli incelemeler yapılarak uygun görülmesi halinde çocuk biyolojik aile yanına döndürülebilir. 

Duygusal bir motivasyonla mı koruyucu aile olmaya karar verdim?

Depremden sonra toplumumuzun aile bakımından yoksun kalmış çocuklara bakım sunmak istemesi elbette çok değerli ancak başvuruların incelenmesi ve değerlendirilmesi oldukça uzun bir süreç. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerinin başvuru sahiplerine ulaşarak koruyucu aileliği  tüm detaylarıyla anlatması ile birlikte, duygusal nedenlerle başvuran pek çok aile “Biz süreci yanlış anlamışız” diyerek başvuruyu geri çekebilir veya “Biz özellikle depremzede çocuk istiyoruz, biyolojik ailesi hayatta olmasın” diyerek sistemin kendilerine göre esnetilmesini talep edebilir. Ancak bu başvurular sistemin iyi işlemesinin önünde engel oluşturabilir. Bu durum depremden sonra duygusal bir motivasyonla koruyucu aileliğe adım atan kişilerin yanı sıra koruyucu aileliği bilen ve uzun süredir araştıran, bir çocuğa ilgi, sevgi ve bakım sunmaya hazır hisseden kişilerle çocukların eşleşmesinin gecikmesine neden olabilir. Dolayısıyla sistemde gereksiz yoğunluk oluşturmamak, sistemi doğru bilerek bu sistemin destekçisi haline gelmek oldukça önemli. 

Çocukların her yaşta ilgiye, sevgiye, desteklenmeye ihtiyacı var ve kuşkusuz bir çocuğa koşulsuz ilgi, sevgi ve bakım sunmak, hayatına dokunmak çok kıymetli. Burada hem aile  çocuğa yoğun zaman ve emek harcayacak hem de çocuk aileye bir değer katacaktır. Ancak ani, duygusal bir motivasyonla başvuru yapmanın sağlıklı bir düşünce olmadığını bilmemiz gerekir. Bunu anlamak için ‘5 ay sonra koruyucu aile olmak isteyecek miyim? Gerçekten hazır mıyım, yoksa duygusal bir motivasyonla mı karar verdim?’ gibi soruları yanıtlayarak başlayabilirsiniz. 

Elbette her ebeveynlikte olduğu gibi koruyucu aileliğin de güçlükleri var. Burada çocuğun geçmişinden getirdiği öyküleri, özellikleri de kabul etmek, zaman harcamak, emek vermek, bir çocuğu hiç tanımadığı, yabancı bir ortama dahil edip uyum sağlamasına yardımcı olmak elbette herkes için çok da kolay olmayan bir süreç. Özellikle koruyucu ailelik ve evlat edinme başvurularını yapmadan önce bir çocuğun sorumluluğunu almaya kendini hazır hisseden, travmatik deneyimlerin çocukların üzerinde yarattığı fiziksel ve psikolojik etkilerin farkında olacak, travmalarının iyileşmesi için ona destek olacak, buna zaman ayırabilecek ve olası süreçleri yürütebilecek bir iyilik haline sahip kişilerin sürece dahil olması gerekiyor. Kuşkusuz bu süreçte sosyal destek almak da yine oldukça önemli. Tüm bu süreçleri gözden geçirdikten sonra mevzuattaki koşulları sağlayan, hoşgörülü, sabırlı, esneklik gösterebilen, sevgisi ile bir çocuğun hayatında fark yaratmak isteyen, ona güvenli ve şefkatli bir ortam sağlayabilen, kurumla işbirliği içinde çocuk yararına hizmet vermeye kendini hazır hisseden herkes koruyucu aileliğe başvurabilir. 

Her çocuğun kendisine değer veren bir aile yanında hayata hazırlanması dileğiyle… 

Son olarak koruyucu ailelik ve evlat edinmenin gündeme girmesi ile birlikte “çocuk almak istiyorum”, “ben de depremzede bir çocuğu sahiplenmek istiyorum”, “evlatlık almak istiyorum”, “yetim//kimsesiz çocuk” gibi ifadelerle sıklıkla karşılaşıyoruz. Peki bu ifadeler yerine hangi ifadeleri kullanmalıyız? Doğru Sözlük’te bu ifadeler yerine hangi ifadeleri önerdiğimizi incelemek için tıklayınız.

Hayat Sende Derneği’nin Doğru Sözlük Projesi ile birlikte yanlış söylemlerle hep birlikte mücadele edelim. Kullandığımız dilin düşüncelerimizi ve duygularımızı etkilediğini, çocukların birer birey olduklarını ve hakları olduğunu unutmayalım.  

Bir sözcük binlerce hayatı değiştirebilir…  

Bu yazı Kübra Nur Ünsal tarafından Hayat Sende Derneği adına hazırlanmıştır. 
 Pozitif sosyal dönüşüm için bağışlarınızla destek olun. Bağış yapmak için tıklayınız.