Merhabalar, ben Yusuf. Yaklaşık bir yaşımdan beri devlet koruması altındayım…

Merhabalar, ben Yusuf. Yaklaşık bir yaşımdan beri devlet koruması altındayım. Biraz kendimden bahsetmek istiyorum, küçük yaşlardan beri benim resim çizmeye ve sanata ilgim vardı. Bu da grup sorumlum tarafından fark edildi ve liseye geçiş zamanımda, tam da lise sınavlarına az kalmışken resim kursuna gittim. Çok az vaktim olduğundan hayallerim için çok çalıştım ve kayseride güzel sanatlar lisesini kazanmış oldum. Şimdi uzun bir yolculuğun ardından Hacettepe Üniversitesinde güzel sanatlar resim bölümünde okuyorum. 

Son sınıfa geldim mezun olmama az kaldı ve beni bazı şeyler kaygılandırıyor. Bu kaygılarımdan bazıları şunlar; Devlet korumam kalktıktan sonra bize SED yardımı yapılıyor,  (Sosyal Ekonomik Destek) bu yardım bizim için son derece hayati. Bu kadar elzem olan bu yardım bize ya bir ayda ya da iki ay gibi uzun bir süre sonra yapılıyor. Bu süre size uzun gelmeyebilir ama şöyle düşünmenizi isterim. Bizler ailemizi hiç tanımadık ve aile desteğini hiç hissetmedik, yani en azından çoğu arkadaşlarım ve ben dahil öyle. Gidicek yerinizin olmadığını ve barınacak bir yerinizin olmadığını düşünün. Size bir yardım gelecek ama iki ay yada bir ay sonra. Siz bir ya da iki ay sokakta kalmak ister miydiniz? Hiç abartmıyorum, devlet bize kağıt üstünde barınma desteği sağlıyor bu tip durumlarda. Ancak uygulamaya geldiğinde bu desteği biz hiç alamıyoruz maalesef. 

Tek kaygım bu da değil, SED desteği miktarı bizce yetersiz. Altı yüz elli tl gibi bir rakamdan söz ediyoruz. Hadi ev tuttuk bir yer de idare edelim desek evin kiraları bin beş yüz TL’den başlıyor. Yani bence sorunu anladınız. Bunun çözümü için bu yardımların bize hızlı ulaşması gerekiyor ve bu konuda daha duyarlı, samimi olunmalı. 

Devlet bize iş olağanı sağlıyor evet ancak atanma süresi zarfında nerede kalacağımızı, nasıl idare edeceğimizi düşünmüyor. Teoride düşünmek yetmiyor, uygulama gerekiyor. 

Bir diğer mesele ise sosyal hizmet binalarının insan odaklı olmamasıdır. Ben bunu bizzat tecrübe etmiş bulunuyorum. Hizmet binasına gittiğimde ve SED yardımına başvurmak istediğimde bana neden bu yardımı istiyorsun? İhtiyacın ne yönde? Gibi sorular hiç yöneltilmedi. Anlayışları ve duyarlılıkları zayıftı. Katı insanlardı ve hassas konulara eğilimleri yoktu. Bunun yerine bunu sen alamazsın, böyle yapamazsın şeklinde söylenip durdular. Bu tür yerlerin insan odaklı ve anlayışlı olması gerekir ve beklenir, olması gereken budur. 

Bu kaygılarımı dile getirebilmek için bize şans veren ve bizim sesimiz oldukları için Hayat Sende Derneğine teşekkür etmek isterim. Lütfen bizi anlamaya çalışan ve bize kulak veren, bizim için çabalayan bu insanları daha fazla dinleyin. Başta Aile ve Sosyal hizmetler bakanlığı olmak üzere bütün devlet kurumlarının, bize daha çok eğilebilmesi için bu tür derneklerin desteklenmesi gerekiyor. Bizim için ellerinden gelenin en iyisini yaptıkları için bir kez daha teşekkür ediyorum ve kolaylıklar diliyorum, saygılarımla…

 

Tavsiye Edilen Yazılar